stockholm sendromu ne demek?

Stockholm sendromu, rehinelerin veya tutsakların kendilerini kaçıranlara karşı olumlu duygular geliştirdiği ve onlarla özdeşleşme eğilimi gösterdiği nadir görülen bir psikolojik fenomendir. Bu duygular, korku ve hayatta kalma ihtiyacının bir karışımıyla ortaya çıkar ve genellikle rehinelerin güvenliği ve hayatta kalması için kaçıranlara bağımlı olmalarıyla ilişkilidir.

Stockholm sendromunun temel özellikleri şunlardır:

  • Olumlu duyguların gelişmesi: Rehine, kaçıranına karşı sempati, empati ve hatta sevgi gibi olumlu duygular geliştirebilir. Bu duygular, kaçıranın gösterdiği küçük iyilikler, şefkat anları veya rehineye yönelik şiddetin azalması gibi faktörlerle tetiklenebilir.
  • Kaçıranla özdeşleşme: Rehine, kaçıranın görüşlerini, inançlarını ve değerlerini benimseyebilir ve hatta kendi değerlerini reddedebilir. Bu, kaçıranın kendisini "iyi" olarak gösterme çabalarına veya rehinelerin hayatta kalmak için kaçıranın dünyasına uyum sağlama ihtiyacına bağlı olabilir.
  • Kaçırana karşı sadakat: Rehine, kaçıranı korumak ve savunmak için harekete geçebilir. Bu, yetkililere karşı bilgi vermeyi reddetmeyi, kaçıranın tarafını tutmayı veya hatta kaçıranın savunmasını yapmayı içerebilir.
  • Kaçıranı suçlamada isteksizlik: Rehine, kendi durumunu kaçırana karşı suçlayıcı bir tutumdan ziyade, dış faktörlere veya kendi davranışlarına atfetme eğilimi gösterebilir.

Stockholm sendromunun nedenleri tam olarak anlaşılamamıştır, ancak şu faktörler rol oynayabilir:

  • Hayatta kalma içgüdüsü: Rehine, hayatta kalmak için kaçıranla işbirliği yapmayı ve olumlu bir ilişki kurmayı tercih edebilir.
  • Bağımlılık: Rehine, temel ihtiyaçları (yiyecek, su, güvenlik) için kaçırana bağımlı hale gelebilir.
  • Korku ve güçsüzlük: Rehine, kaçıranın şiddetine ve gücüne karşı sürekli korku ve güçsüzlük hissi yaşar. Bu korku, olumlu duyguların gelişmesine yol açan bir savunma mekanizması olabilir.
  • Beynin travma tepkisi: Beyin, travmatik bir durumla başa çıkmak için çeşitli savunma mekanizmaları geliştirir ve Stockholm sendromu bunlardan biri olabilir.

Önemli Not: Stockholm sendromu, bir psikolojik bozukluk olarak kabul edilmez ve tanı kriterleri yoktur. Daha çok, travmatik bir durumun sıra dışı bir yan etkisi olarak düşünülür. Adını, 1973 yılında İsveç'te yaşanan bir banka soygununda rehinelerin soygunculara karşı olumlu duygular geliştirmelerinden almıştır. Bu sendromun anlaşılması ve teşhisi oldukça karmaşıktır ve uzman bir psikolog veya psikiyatrist tarafından değerlendirilmelidir.